Geçen hafta yatırım araçlarının getirisindeki değişimlerde Türkiye ve yurtdışından gelen verilerin yanı sıra, küresel siyasete yönelik beklentilerin etkili olduğunu belirten Karan şu değerlendirmede bulundu:
Borsa yatırımcısı haftayı kazançlı kapatırken, altın yatırımcısı haftayı kayıpla noktaladı. Savaş gündeminde tansiyonun düşmesi altının düşüşünde temel etken oldu. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 2.29 değer kazanarak 9,915.62 puandan tamamladı. Endeks, hafta içinde en düşük 9,645.02, en yüksek 9,956.11 puanı gördü. Aynı dönemde, Borsa İstanbul Mali Endeksi yüzde 1.67 değer kazancıyla 11,113.26 puan, Hizmetler Endeksi yüzde 3.60 artışla 9,130.4 puan, Sanayi Endeksi yüzde 1.65 kazançla 14,516.6 puan, Teknoloji Endeksi yüzde 1.27 değer kazancıyla 14,360.72 puan oldu. 24 ayar külçe altının gram fiyatı yüzde 2.64 kayıpla 2,436 TL’ye, Cumhuriyet altınının fiyatı da yüzde 5.14 düşüşle 16,634 TL’ye geriledi. Doların satış fiyatı yüzde 0.43 azalışla 32,4470 TL, Euro’nun satış fiyatı da yüzde 0.35 düşüşle 34.73 TL oldu. Geçen hafta 40.71 TL olan İngiliz Sterlininin satış fiyatı, bu hafta yüzde 0.01 azalarak 40.71 TL’ye geriledi. İsviçre Frankı ise bir önceki haftaya kıyasla yüzde 0.86 düşüşle 35.48 TL’den alıcı buldu.Geçen hafta yatırım araçlarının getirisindeki değişimlerde Türkiye ve yurtdışından gelen verilerin yanı sıra, küresel siyasete yönelik beklentiler etkili oldu. Borsa yatırımcısı açısından verimli bir hafta geçerken altın yatırımcısı haftayı kayıpla kapattı. Rusya-Ukrayna savaşının rutinleşmesi ve İran-İsrail çatışmasının kısa vadede tekrarlanmayacağı algısı altının düşüşünde temel etkendi. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 2.29 değer kazanarak 9,915.62 puandan tamamladı. Endeks, hafta içinde en düşük 9,645.02, en yüksek 9,956.11 puanı gördü. Aynı dönemde, Borsa İstanbul Mali Endeksi yüzde 1.67 değer kazancıyla 11,113.26 puan, Hizmetler Endeksi yüzde 3.60 artışla 9,130.4 puan, Sanayi Endeksi yüzde 1.65 kazançla 14,516.6 puan, Teknoloji Endeksi yüzde 1.27 değer kazancıyla 14,360.72 puan oldu. 24 ayar külçe altının gram fiyatı yüzde 2.64 kayıpla 2,436 TL’ye, Cumhuriyet altınının fiyatı da yüzde 5.14 düşüşle 16,634 TL’ye geriledi. Doların satış fiyatı yüzde 0.43 azalışla 32,4470 TL, Euro’nun satış fiyatı da yüzde 0.35 düşüşle 34.73 TL oldu. Geçen hafta 40.71 TL olan İngiliz Sterlininin satış fiyatı, bu hafta yüzde 0.01 azalarak 40.71 TL’ye geriledi. İsviçre Frankı ise bir önceki haftaya kıyasla yüzde 0.86 düşüşle 35.48 TL’den alıcı buldu.
En çok tartışılan meselelerden biri de kamuda tasarruf yapılıp yapılamayacağı… Bugüne kadar yaşananlar, bunun pek mümkün olmayacağını gösteriyor. İktidarın tasarruf tedbirleri konusunda başarılı olması pek olası görünmüyor.
Kredi notumuzu yükselten Fitch Ratings’ten bu kez umutlu mesajlar ve uyarılar geldi. Türkiye’de seçim sonrası mali duruşta beklenen sıkılaşmanın, para politikasının etkinliğini güçlendireceğinin belirtildiği açıklamada, politika tutarlılığındaki bu iyileşmenin sürdürülmesinin daha düşük enflasyonu, daha dar bir cari açığı ve uluslararası rezervlerdeki toparlanmayı destekleyeceği, bunun da Türkiye’nin kredi notu açısından olumlu olabileceği vurgulandı.
Açıklamada, Türkiye’nin kamu maliyesinin; düşük borç seviyeleri, güçlü bir gelir tabanı, yönetilebilir borç amortismanları ve iyileşen finansman koşulları göz önüne alındığında, emsallerine göre kredi gücü olarak kalmaya devam edeceği vurgulandı. Öte yandan açıklamada, kamu maliyesinin, kur riski, yüksek faiz ve enflasyona maruz kaldığı da belirtildi. Pek çok zorlu sınavı atlatmadan düze çıkılamayacığının özeti bu açıklama…
Hala sıkılaştırma önlemlerinin sonuçlarını somut olarak görmüş değiliz. Hatta tersine perakende satışlar artıyor. Aynı şekilde ithalatta tüketim mallarının oranı ve hacmi yükselişini sürdürüyor. Üstüne üstlük, enflasyonda düşüş konusunda da ciddi şüpheler var. Belki baz etkisi ve mevsimsellik sebebiyle, haziran ayından itibaren bir düşüş trendine girmesi muhtemel olan enflasyonun, eylülden itibaren tekrar yükselişe geçmeyeceği konusunda hiçbir veri bulunmuyor. Kaldı ki tüm bu rakamlar TÜİK verilerine dayanıyor ve Türkiye nüfusunun ekseri çoğunluğu bu verilerin gerçek enflasyonu yansıtmadığı konusunda hemfikir. Böyle bir ortamda, TCMB’nin politika faizini sabit tutması ne kadar gerçekçi? En azından 250 baz puanlık bir artışla hem kredi iklimindeki dengesizliği bir ölçüde giderip hem de sıkılaştırma politikasına güveni perçinlese fena olmaz mıydı? Kredi iklimiyle kastım, mevduat faizlerinin düşük kalmasına bir çözüm üretilmesi gerekliliği. Mevduat faizi yükselmiyor, çünkü bankalar mevduat toplamak konusunda motive değil. Zira bu kredi faiz oranlarıyla para satmak çok zor. Satamayacağınız para için neden yüksek faizle mevduat toplayasanız? Mevduat faizi pozitif reel getiri sağlamıyorsa tasarruf sahibi neden TL mevduata yönelsin? İşte sıkıntı tam da bu noktada… TL mevduat faizi yeterince çekici olmayınca, KKM’den beklenen çıkış da gerçekleşmiyor doğal olarak. KKM’den çıkış yapanların döviz tevdiat hesaplarına geçişini de engellemek o kadar kolay değil, yani liralaşma politikasının hedeflerine ulaşmak bu koşullarda mümkün görünmüyor.
TAŞIT KREDİSİNDEKİ ARTIŞIN SEBEBİ TALEBİ DİZGİNLEMEK
TCMB verilerine göre, 5 Nisan haftasında yüzde 67.48’e ulaşan 1-3 aylık TL mevduat faizi 12 Nisan haftasında yüzde 65.85’e geriledi. Aynı dönemde, yüzde 67.42 olan ticari kredi faizleri yüzde 65.89’a, konut kredisi faizleri yüzde 45.14’ten yüzde 44.10’a gerilerken; ihtiyaç kredisi faizleri de yüzde 83.08’den yüzde 83.06’ya sınırlı da olsa gerileme kaydetti. Bu dönem aralığında, taşıt kredisi faizleri ise yüzde 45.29’dan yüzde 57.03’e fırladı ve bir haftada 11.7 puan birden yükselmiş oldu. Böylece taşıt kredisi faizleri Şubat 2002’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Taşıt kredisi faizleri Şubat 2002’de yüzde 58.50’yi, Ocak 2002’de ise yüzde 60.75’i görmüştü. Taşıt kredilerinde aylık yüzde 2’lik büyüme sınırı olmasına rağmen, talebin artarak sürmesinin önüne geçebilmek için yüksek faiz uygulayıp kredi büyümesinin önüne geçilmek isteniyor. İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği’ne göre hedef tüketimi daraltmak. Zira otomotiv satışlarında mart ayında rekor kırılmıştı. Martta otomobil ve hafif ticari araç pazarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5.7 artarak 109 bin 828 adede yükselmiş; böylece 2024 Mart’taki satışlar yeni mart rekoru olarak kayıtlara geçmişti. Mart aylarının 10 yıllık ortalaması 72 bin 783 adet düzeyindeydi. Mart 2024’teki satışlar 10 yıllık ortalamanın da yüzde 51 üzerinde gerçekleşti. Yılın ilk çeyreğindeki satışlar ise 300 bine dayanmıştı.