Kendi Kendinizi Hack’leyebileceğinizi Biliyor musunuz? Bazıları Biraz Abartmış!

İşte biyohacker’ların dünyasında bunlar sadece birer başlangıç. Peki, biyohacking nedir? Nasıl oluyor da bazı insanlar, kendi vücutlarını âdeta bir laboratuvar gibi kullanarak, kendilerini yeniden tasarlıyorlar?

Biyohacking, bilim kurgu filmlerinin ötesine geçerek gerçek dünyada nasıl yer buluyor?

Biyohacking nedir?

Biyohacking, basit bir ifadeyle, insan vücudunu optimize etmek ve geliştirmek için kullanılan bir dizi stratejiyi ifade ediyor. Genellikle diyet programları, egzersizler, akıllı saat gibi giyilebilir teknolojiler de biyohacking sayılsa da aslında bahsetmek istediğimiz geliştirme bunlardan daha fazlası. Kendinizi nasıl hack’leyebileceğinizi ise sonlara doğru anlatacağız.

Biyohacker’lar, genellikle teknolojiyi, bilimi ve kendi vücutlarını harmanlayarak, fiziksel ve zihinsel kapasitelerini aşmayı hedefliyorlar. Peki bu ne demek?

Biyohacking, birkaç temel kategoride incelenebilir:

DIY Biyoteknoloji (Kendi Kendine Yapılan Biyoteknoloji)

İnsanlar evlerinde küçük biyoloji laboratuvarları kurarak DNA, genetik materyal veya mikroorganizmalarla deneyler yapıyor. Örneğin, bazı biyohacker’lar, daha sağlıklı olabilmek veya hastalıkları önleyebilmek amacıyla genlerini değiştirmeyi deniyor.

Nootropikler (Zihinsel Performansı Artırıcı Maddeler)

Beyni daha iyi çalıştırma fikri, biyohacking dünyasında çok popüler. Bu nedenle, biyohacker’lar genellikle nootropik adı verilen takviyeler veya ilaçlar kullanarak hafızalarını güçlendirmeye, odaklanmalarını artırmaya çalışıyorlar.

Biyometrik İzleme

Biyohacker’lar, vücutlarının nasıl çalıştığını sürekli olarak izlemek için cihazlar kullanıyor. Uyku düzeninden kalp atış hızına kadar her şey kaydediliyor ve analiz ediliyor. Bu veriler sayesinde performanslarını optimize etmek için stratejiler geliştiriyorlar.

Gelişmiş Teknoloji İmplantları

Belki de biyohacking’in en çarpıcı alanlarından biri, teknolojik implantlar. Mikroçiplerden manyetik parmaklara kadar birçok cihaz, vücudun içine yerleştiriliyor ve kişilere süper insan yetenekleri kazandırıyor.

Teori bir yana, biyohacking’in gerçekte ne anlama geldiğini görmek için birkaç örnek inceleyelim.

Örnekler, biyohacker’ların ne kadar ileri gidebileceğini göstermesi açısından oldukça ilginç. Öncesinde şunu da belirtelim ki bu denemelerin bazıları doktor reçeteli ilaçlarla yapılırken bazıları da ölme riskinin olacağını bile bile ortaya çıkan denemeler.

Mesela eklemin içine kök hücre edip her gün onlarca takviye alan, kızılötesi banyosuna giren var ve bunları evinde yapıyor. Amaç 180 yaşına kadar yaşamak.

Bilim insanları arasında da deneyen var. Genetiğin ne olduğunu bilen ve hastalıkların önüne geçmek için kendine gen terapisi enjekte ediyorlar.

Transhümanizm hareketi için ise eline mikroçip yerleştiren de var. Mikroçip sayesinde kapılarını açabiliyor, bilgisayarına şifresiz giriş yapabiliyor ve hatta bazı cihazları uzaktan kontrol edebiliyor. Bu tür implantlar aslında biyohacker’ların günlük yaşamlarını nasıl kolaylaştırabileceğine dair somut bir örnek teşkil ediyor.

Bir başka ilginç biyohacking örneği de manyetik parmaklar. Biyohacking kolektifi bir adam, manyetik implantlar sayesinde metallerin yerini algılayabilen ve küçük metalleri çekebilen parmaklar geliştirdi.

Peki, insanlar bunları neden yapıyor?

En basit biyohacking işlemine baktığımızda aslında hepimizin ilişki kurabileceği şeyler var. Daha iyi hissetme arzusunun yanı sıra vücudumuzu ne kadar zorlayabileceğimizi görme merakı.

Bazıları ise sadece hasta olmak istemiyor veya yaşlanmak. Kimisi de güçlü ve daha akıllı olma peşinde. Totale bakınca aslında yaşam sürelerinin kökten uzatılması isteği ortaya çıkıyor.

Biyohacker olmak ister misiniz?

Birçok biyohacker, araştırma şirketine bağlı olmayıp sadece bir avuç topluluktan da ibaret olabiliyor. Bilim insanların yanı sıra sırf merak veya sanat amacıyla mühendis, sanatçı veya tasarımcılar bile biyohacker oluyor.

Siz bunlardan biri değilseniz ancak yine de kendinizi hack’lemek istiyorsanız başlangıç olarak vücudunuzu daha yakından izlemek için bir akıllı saat veya biyometrik izleme cihazı kullanabilirsiniz.

Beslenme değişiklikleri, meditasyon ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişikliğine giderek fiziksel performansınızı arttırabilirsiniz. Ancak bunlar tabii ki en basitleri.

Daha da mı ileri gitmek istiyorsunuz? O zaman zihinsel performansınızı artırmak için nootropik takviyeler deneyebilir ya da diyabetliyseniz, kan şekerinizi düzenleyen implantlardan faydalanabilirsiniz.

Eğer sınırları daha da zorlamak isterseniz, teknolojik implantlarla tanışabilir, belki de bir cyborg olabilirsiniz!

Biyohacking, vücudunuzu yeniden keşfetmek ve onu en iyi versiyonuna dönüştürmek için heyecan verici bir yolculuk sunuyor. Kim bilir, belki de biyohacking sayesinde gelecekte “süper insanlar” olarak tanımlanacağız.

İnsanlar vücutlarını bu denli değiştirdiklerinde, toplumsal ve biyolojik sonuçlar neler olabilir?

Teknolojinin bu kadar içine gömülmüş bir vücut, insan doğasının sınırlarını aşmak anlamına mı geliyor? Bazı eleştirmenler, biyohacking’in kontrolsüz bir şekilde ilerlemesi durumunda, sosyal eşitsizliklerin daha da derinleşebileceğini savunuyor.

Örneğin, sadece zenginlerin erişebileceği teknolojiler sayesinde “süper insanlar” ve “normal insanlar” arasındaki uçurum artabilir mi?

Bu sorulara kesin bir yanıt vermek zor. Ancak şurası bir gerçek ki biyohacking dünyası hızla büyüyor ve bu alandaki gelişmeler insanlık tarihinde yeni bir sayfa açıyor.

Belki de gelecekte, bu yazıyı okuyan bazı insanlar, biyohacker olarak yaşamlarına devam edecekler. Hatta, belki siz bile…

Kaynaklar: Forbes, Science Direct, News Medical, BBC, The Biologist, Vox, Medical News Today

Bunları da inceleyip gelecekte bizi nelerin beklediğine bakabilirsiniz:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir